7 Nisan 2010 Çarşamba

yorumsuz

önce
sonra

genç,çağdaş, başarılı sanatçılarımız içinde olan haluk akakçe'nin ilk işlerini görmem ( 2002 yada 2003 diye hatırlıyorum.. çok emin değilim ) platformda olmuştu.. sonra galerist'e, istanbul modern'e gelmiş.. güzel işlerini sergilemişti.. ben haluk akakçeyi ''deitch projects'' sanatçıları arasına dahil olunca daha bir çok çok önemser olmuştum.. ne de olsa deitch projects sanat camiasının her şeylerinden bir tanesi.. ama gel gör ki şimdi bana çok da doğal görünmemeye, hatta; yaptığı güzel işlerle değil; giydikleriyle (5n1k'da sarı perukla çıkması ), söyledikleriyle ( müjde ar'ın programında söyledikleri ), hareketleri ile ( limuzinle ve işin doğasına aykırı ölçüde dikkat çeken bir korumayla dolaşması) gündemde olmaya çalışması çok enteresan gelmeye başladı..

sanırım Akakçe sadece yaptıklarıyla değil; sokakta, televizyonlarda, hatta magazin programlarında da kendini ifade etme ihtiyacı hissediyor... sanat piyasasında nam salmak ve işlerini binlerce dolara satmak için; her fırsatta şov yapmak gerektiğini düşünüyor sanırım.. ne kadar farklı görünürsen o kadar başarılı ve para basan bir sanatçısın..

akakçe uygulamaya başarılı bir biçimde geçmiş.. acaba bu bir pazarlama ve kariyer stratejisimidir? yoksa ben mi çok tutucu oldum..

Blood Pressure, Deitch Projects, 2001

Sweethearts , 2001

Sky Is The Limit, 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder